3 GÜNDE LİKYA YOLU
3 GÜNDE LİKYA YOLU
Uzun süredir kültürel şehir turundan farklı bir şey yapmayı düşünüyordum. Likya Yolu hep aklımda vardı fakat 500 küsür kilometrenin 25 gün civarında yüründüğünü bildiğim için uzun bir tatilim olduğunda yapmayı düşünüyordum. İnsan kendine böyle sınırlar koyduğu zaman bir şeyleri yapmaktan uzaklaşıyormuş. Farkettim ki rotanın tamamını tek seferde yürümesem de olur. Maksat bu yolculuğa adım atmaksa eğer, parça parça da yapmak mümkünmüş.
İşte bunları düşündüğüm bir günde artık Likya Yolu yürüyüşünü daha fazla ertelememem gerektiğini anladım. Kardeşim de bir süredir beni dürtüyordu. Bir gün oturduk konuştuk ve çok ani bir şekilde İstanbul’dan Dalaman’a uçak biletlerimizi aldık.
28- 29 – 30 Ekim 2019 tarihlerinde yürümeye karar verdik. Hemen 3 günlük bir rota oluşturduk kendimize.
Hemen belirtmem gerekir ki oluşturduğumuz rota bize hiç uygun olmamış. Maalesef ki bu durumu yürürken farkettik.
Rotamız Neydi?
- Gün
28 Ekim 2019’da Ovacık’tan başladık rotaya. Ölüdeniz’e çok yakın bir bölgede yer alıyor. İlk gün Alınca’ya ulaşmayı hedefledik. Toplamda 23,8 kilometre yürümüş olacaktık. Yürümesi kolay bir uzunluk gibi görünse de rotanın oldukça engebeli ve zorlayıcı zemine sahip olması nedeniyle bize fazla geldi. 18. Kilometre olan Kabak Koyu’nda günü sonlandırdık. Vardığımızda hava kararmaya başlamıştı. Kabak Koyu ile Alınca arası 5.8 km. Hava karardığında yürümek istemediğimiz ve yorulduğumuz için ilk günü 18. Kilometrede bitirdik.
2. Gün
Planımıza göre bir önceki gün Alınca’ya varacağımızdan 2. Günün rotasını Gavurağılı’ya kadar planlamıştık. Alınca – Gavurağılı arası 21,2 km uzunluğunda. Bir önceki günü düşünürsek bu rota bile bizim için zorlayıcı olacakken biz ilk gün Alınca’ya dahi varamamıştık. Dolayısıyla 5.8 km fazladan yürümemiz gerekiyordu. 27 kilometre gibi bir yolu yürümemiz imkansızdı bizim için. Bu rotanın tüm Likya Yolu’nda en zor rota olduğunu da öğrenince yolun bir kısmını otostop ile katetmeye karar verdik. Akşam 8’i buldu ama Gavurağılı’ya sağ sağlim ulaştık.
3.Gün
Gavurağılı’dan çıkıp istediğimiz kadar yürümeye karar verdiğimiz bir gündü bugün. Tek ihtiyacımız akşam olmadan Kaş’a bir şekilde ulaşabilmekti. Biraz yürüdük, biraz otostop çektik, bir kaç kez minibüse bindik derken Xanthos antik kenti, Patara plajını gördük ve akşam olmadan Kaş’a yetiştik.
3 gün gibi kısa süreli bir macera olmasına rağmen çok verimli bir seyahat oldu benim için. Bir çok insanla tanıştık yolda. Kendimi dinleyecek, kendimi keşfedecek vaktim oldu. Benim için önemli olan bazı kararlar aldım yoldayken. Sınırlarımı bir kez daha keşfettim. Kardeşimle harika vakit geçirdim. Doğayı ve sporu ne kadar sevdiğimi bir kez daha gördüm. Trekking sporundan keyif aldığımı farkettim. Yeni rotalar için can atıyorum!